Bu akşam bloglara göz gezdirirken kendi bloğumu ne kadar özlediğimi fark ettim . Hadi bir yazı yazayım dedim , sonra yazı kaydı , resim yana kaçtı işleriyle uğraşsam mı dedim ......
İsviçre'de değişen vücudumun bioritmi bu saate kadar ayakta kalmaya izin vermiyor aslında ama bu akşam Devrim'i bekliyorum ; yani zaten uyuyamayacağım .
Burada yaşamaya başlayalı nerdeyse yedi ay oldu ''nasıl geçti anlayamadım '' diye adlandırılan zaman dilimi tanımlaması tam bu yedi ay için geçerli . İstanbul'dan sonra bu küçük İsviçre kasabasında zamanın bu kadar çabuk geçmesi şaşırtıcı ; demek ki zaman ülkelere göre değil kişilere göre akıyor . Benim zamanım hızlı akıyor , daha nefesimi derin derin içime çekip yavaşça vermeyi öğrenememişim . Şikayet değil sadece durum tespiti .
Her şeyi ...bir çok şeyi yeni baştan öğrenmek ne kadar zorluyor beni zaman zaman , değişikliğe varım ama neredeyse sil baştan yaşamaya başlamak bana bile fazla geldi . Bazen soruyorlar İstanbul'u özledin mi ya da neleri özledin diye , ben birçok şeyi özlüyor olabilirim ama adaptasyon sürecinde durup ben neleri özlüyorum diye düşünmeye fırsatım olmadı daha çok şükür .
Kendi kendime söz verdim yaşadığım yerleri birbirine kırdırmayacağım . Ankara'da yaşadım çok çok severek , İstanbul'da yaşadım severek ve şimdi İsviçre'nin bu küçük kasabasında yaşamayı severek devam hayata . Yaşamayı sevince ; mekan zaten yaşamın içinde .
Her sabah evin kapısını açtığımda bülbül ya da onun gibi öten bir kuş kulaklarıma bayram ettiriyor şükür ediyorum , sonra arabamın donan kapıları açılmıyor söyleniyorum soğuk havaya , okulda karşılaştığım velilerle bazen kırk yıllık dostmuşuz gibiyiz bazen gözgöze gelip selamlaşmıyoruz ; keyfimize göre .
İnsan yaş aldıkça bilgilenen ama garipleşen bir varlık . Öğrendiğimiz bilgilerin hayatı bizim için kolaylaştırması gerektiğini düşünüyoruz ama realitede tam tersi oluyor ; biz üç büyük herşey için debelenirken beş yaşında ki Sarp ben İsviçreliyim diyor . Bir de'' ben İsviçre'nin kralı olmak istiyorum'' dedi , ne demekse:)
Ama Genevre'de yaşayan bloger arkadaşımın dediği gibi ''iyiye alışmak her zaman kolay olur''